İçeriğe geç

kefa.com.tr Yazılar

İşitme bozuklukları nelerdir ?

İşitme Bozuklukları: Edebiyatın Sessiz Çığlıkları Kelimenin gücü her zaman büyülü olmuştur. Dil, yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inen, düşüncelerimizi ve duygularımızı dışa vurmanın en güçlü yoludur. Ancak, bazen sesler duyulmaz olur. İnsanlar, toplumsal bir çağrıya ya da içsel bir huzursuzluğa cevap veremezler. İşte, bu sessizlik, hem gerçek dünyada hem de edebiyatın derinliklerinde, bir işitme bozukluğunun metaforik ifadesidir. Edebiyat, kelimelerle şekillenen bir dünyadır; fakat bu kelimeler, bazen bir ses kaybı, bazen de bir duygu yitimine dönüşebilir. İşitme bozuklukları, yalnızca fiziksel bir eksiklik değil, toplumsal, kültürel ve bireysel düzeydeki kayıpların da yansımasıdır. İşitme Bozukluklarının Edebiyatla Teması İşitme…

Yorum Bırak

İletişimde kod açma nedir ?

İletişimde Kod Açma Nedir? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme İletişim, yalnızca bir mesajın gönderilip alınması değil, aynı zamanda toplumsal yapılar, iktidar ilişkileri ve kültürel bağlamlarla şekillenen bir süreçtir. Toplumsal düzenin ve güç ilişkilerinin incelendiği siyaset bilimi, iletişimdeki gizli anlamları ve kodları çözmeyi önemli bir analiz aracı olarak kullanır. Bu yazıda, iletişimde kod açma kavramını, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık çerçevesinde inceleyerek, toplumsal anlamların nasıl şekillendiğini ve iletişimdeki stratejik farkların nasıl işlerlik kazandığını tartışacağız. İletişimde Kod Açma: Anlamın Derinliklerine Yolculuk İletişimde kod açma, bir mesajın yüzeyindeki anlamın ötesinde, daha derin ve gizli anlamların çözülmesi sürecidir. Bu süreç, özellikle siyasal bağlamda kritik…

Yorum Bırak

Yazarların imza günleri nasıl oluyor ?

Yazarların İmza Günleri: Bir Öğrenme ve Etkileşim Deneyimi Öğrenmek, sadece bir bilgi edinme süreci değildir; aynı zamanda bir deneyim ve dönüştürücü bir yolculuktur. Bir eğitimci olarak her zaman şunu hatırlatırım: öğrenme, bireysel bir gelişim değil, toplumsal bir etkileşim sürecidir. Yazarların imza günleri de bu etkileşimin harika örneklerinden biridir. Bu etkinliklerde, yazarlar sadece kitaplarını tanıtmakla kalmaz, okurlarıyla unutulmaz bir bağ kurar, fikir alışverişlerinde bulunur ve birlikte yeni anlamlar üretirler. Yazarların imza günleri, öğrenmenin toplumsal boyutunu, pedagojik değerini ve bireysel keşifleri barındıran özel anlar yaratır. Peki, yazarların imza günleri nasıl olur? Gelin, bu özel etkinliklerin öğrenme teorileri ve pedagojik yöntemlerle bağlantısını birlikte…

Yorum Bırak

Yatak alırken nelere dikkat etmek gerekir ?

Yatak Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir? Antropolojik Bir Bakış Bir yatak, aslında sadece uyku için bir alan değil, çok daha derin kültürel ve toplumsal anlamlar taşır. Antropoloji, insanları ve toplumları anlamaya çalışırken, genellikle kültürlerin farklı boyutlarını, geleneklerini, ritüellerini ve sembollerini inceler. Yatak, bu anlamda sadece bir eşya değil, toplumların sosyal yapıları, kimlikleri ve bireylerin yaşadıkları dünyaya dair çok önemli izler bırakır. Bir antropolog olarak, insanların yatak seçimlerini gözlemlemek, sadece kişisel bir tercih değil, aynı zamanda bir kültürün, toplumun ve kimliğin izlerini sürmek anlamına gelir. Peki, yatak alırken nelere dikkat etmek gerekir? Gelin, bu soruyu kültürel ve toplumsal bir bakış açısıyla…

Yorum Bırak

Verem kendiliğinden iyileşir mi ?

Kaç Çeşit Verem Hastalığı Vardır? Geçmişten Günümüze Veremle Mücadeledeki Dönüşüm Bir tarihçi olarak, insanlık tarihindeki sağlık krizlerini incelediğimde, her dönemin kendine özgü bir mücadele ve çözüm arayışına sahip olduğunu görürüm. Geçmişin izlerini anlamadan, günümüze dair pek çok soruya yanıt bulmak zor olur. Verem, tarih boyunca insanlığın karşılaştığı en büyük sağlık tehditlerinden biri olmuştur. Yüzyıllar boyunca, verem hastalığının toplumlar üzerindeki etkisi büyük olmuştur ve bu hastalıkla mücadelenin evrimi, tıbbın ve toplumların değişen yüzlerini yansıtır. Kaç çeşit verem hastalığı vardır? Bu soruya yanıt verirken, aynı zamanda geçmişin izlerini ve bu hastalığın toplumsal dönüşümdeki yerini de keşfedeceğiz. Veremin Tarihsel Süreci Verem, insanlık tarihinin…

Yorum Bırak

Solucan tek başına ürer mi ?

Solucan Tek Başına Ürer Mi? Bir Felsefi Düşünce Denemesi “Bir solucan, yalnızca bir solucan mıdır?” Diye soran bir filozof, aslında çok daha derin bir soruya kapı aralar. Doğanın en temel işleyiş biçimlerinden biri olan üreme, bazen yalnızca biyolojik bir süreçten daha fazlası haline gelir. Solucanların tek başına üreyip üreyelemeyeceği sorusu, sadece biyolojinin sınırlarında kalmaz; bu, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi felsefi disiplinlerde de yankı bulabilecek bir soru haline gelir. Bu yazıda, solucanların üreme biçimlerini, felsefi bakış açılarıyla sorgulayacak ve bu sorunun yalnızca biyolojik gerçeklikten çok daha fazlasını ifade ettiğini tartışacağız. Epistemolojik Bakış: Ne Biliyoruz ve Ne Bilmiyoruz? Epistemoloji, bilgi ve…

Yorum Bırak

OKB olduğunu nasıl anlarız ?

OKB Olunduğunu Nasıl Anlarız? Geçmişten Günümüze Psikolojik Bir Bozukluğun İzinde Giriş: Geçmişi Anlamaya ve Günümüzle Bağ Kurmaya Çalışan Bir Tarihçinin Bakışı Tarihçi olarak her zaman geçmişi anlamanın, bugüne dair önemli ipuçları sunduğuna inanmışımdır. İnsanlık, zaman içerisinde birçok zorlukla karşı karşıya kalmış ve psikolojik durumları da bu zorluklardan etkilenmiştir. Geçmişte toplumlar, psikolojik rahatsızlıkları genellikle bir tür “günah” veya “zayıflık” olarak kabul ederken, günümüzde bu bozukluklar daha bilimsel bir çerçeveyle ele alınmaktadır. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) da, bu tür psikolojik rahatsızlıkların tarihsel bir izini sürmemiz açısından oldukça öğretici bir örnektir. OKB, günümüzde yaygın olarak bilinen ve tanınan bir psikolojik bozukluk olsa da,…

Yorum Bırak

Itfa Sebebi ne demek ?

İtfa Sebebi: Ekonomik Kararların Ardındaki Gizli Dinamikler Ekonomistlerin gözünden bakıldığında, her kaynak kullanımı bir tercih, her tercih ise bir sonuç doğurur. Sınırsız ihtiyaçlara sahip bir toplumda, sınırlı kaynaklarla yapılacak her seçim, doğrudan o toplumun ekonomik yapısını şekillendirir. Bu kararlar, bireylerin cebinde, şirketlerin bilançolarında ve devletlerin bütçelerinde iz bırakır. Ancak bazen bu tercihler ve seçimler, öngörülemeyen maliyetlere ve uzun vadeli yükümlülüklere yol açabilir. İşte burada devreye “itfa sebebi” kavramı girer. İtfa sebebi, ekonomik bir bağlamda, borçların ve yükümlülüklerin ödeme zamanlarının geldiği ve ödenmesi gerektiği durumu ifade eder. Bu kavram, hem finansal piyasalarda hem de kişisel finans yönetiminde önemli bir yere sahiptir.…

Yorum Bırak

Istiap aşımı nedir ?

İstiap Aşımı Nedir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, bazen en basit gibi görünen bir kavramın arkasındaki derin duygusal ve bilişsel mekanizmaları merak ederim. Bugün bu yazımda, hayatın koşuşturması içinde sıkça karşılaştığımız bir durumu ele alacağız: İstiap aşımı. Peki, bu kavram neyi ifade eder? İnsanlar bu duruma nasıl düşerler ve aslında bu durumun altında yatan psikolojik dinamikler nelerdir? İstiap aşımının bireylerin duygusal, bilişsel ve sosyal yapıları üzerinde nasıl etkiler yarattığını anlamak, kendi içsel deneyimlerimizi daha iyi kavramamıza yardımcı olabilir. İstiap Aşımı Nedir? İstiap aşımı, kişinin fiziksel, duygusal ya da zihinsel kapasitesinin…

Yorum Bırak

Imlek mi ilmek mi ?

İmlik Mi, İlmek Mi? Güç, Dil ve Toplumsal Düzenin İlişkisi Bir siyaset bilimcinin bakış açısıyla düşündüğümüzde, dil sadece iletişimin aracı değil, aynı zamanda iktidarın ve toplumsal düzenin yapı taşıdır. Her kelime, her terim, kimlerin söz hakkı olduğunu, kimlerin görünür olduğunu ve kimlerin görünmez kaldığını belirler. Günümüzde, “imlek mi, ilmek mi?” sorusu da tam olarak bu çerçevede ele alınması gereken bir mesele haline gelmiştir. Bu basit gibi görünen dil sorusu, aslında toplumsal cinsiyet, güç ilişkileri, ideoloji ve vatandaşlık gibi derin sosyal meselelerle iç içe geçmiş bir temadır. Siyasi ve toplumsal dinamikler açısından, kelimelerin seçimleri genellikle belirli bir gücün egemenliğini pekiştirir ya…

Yorum Bırak