İçeriğe geç

Deus ne demek argo ?

Deus Ne Demek Argo?

Hayatın içinde bazen anlar olur ki, dilin gücü, ne söyleyeceğimizden çok, nasıl söylediğimizle ilgilidir. Bir kelime, bir bakış, bir ifade, binlerce anlamı içinde barındırabilir. Bugün size, gündelik hayatımızın en sıradan anlarından birinde, beklenmedik bir şekilde dilimize yerleşen bir kelimenin hikâyesini anlatacağım. Bir kelime, insanlar arasındaki farkları nasıl gözler önüne serer, bunu birlikte keşfedeceğiz.

Sibel ve Burak, bir sabah kahve içmek için buluştular. Genellikle iş çıkışı buluşup günün stresinden kurtulurlardı, ama bu kez sabahın erken saatleriydi ve kahvenin sıcak buharı daha da derin bir sohbetin başlangıcı olacaktı.

“Sibel, geçen gün bir arkadaşımla konuşurken, ‘deus’ dedi, biliyor musun?” dedi Burak. “Hani şu ‘Tanrı’ anlamındaki kelime… Ama bir de argoda, böyle anlamlar yükleniyor ya, işte o kullanıldı.”

Sibel, bir an için gözlerini yukarıya kaydırarak düşündü. “Evet, ‘deus’ kelimesinin argoda farklı bir anlamı var,” dedi, sesinde o tanıdık yumuşaklıkla. “Ama senin dediğin gibi, herkesin bunu farklı yorumlayabileceğini unutmamalıyız.”

Burak, bir iş dünyası profesyoneli gibi hemen çözüm odaklı bir yaklaşımla durumu anlamaya çalıştı. “Yani, biri ‘deus’ dediyse, o ne demek oluyor? Direkt Tanrı’yı mı kastetmiş, yoksa başka bir şey mi?”

Sibel, dikkatlice Burak’a baktı ve hafifçe gülümsedi. Kadınlar genelde böyle şeylere daha fazla anlam yüklerdi. Onlar kelimelerle değil, kelimelerin ardındaki duygularla konuşurlardı. “Bazen ‘deus’ kelimesi, hakikaten Tanrı gibi bir anlam taşımaz. Daha çok bir şeyi vurgulamak, bir durumu abartmak için kullanılıyor. Mesela, birinin çok sinirlenip ‘Deus, bu ne hal?!’ demesi gibi. Hani… duygusal bir tepki, öfke ya da şaşkınlık içerir.”

Burak, bu açıklamayı duyduğunda biraz daha kafası karışmıştı. Çünkü Burak’ın dünyasında, her şey çözüm ve mantık çerçevesinde ele alınıyordu. Onun için bir kelimenin anlamı netti ve her şeyin temelinde bir strateji vardı. Ama işin duygusal tarafını anlamakta zorluk çekiyordu.

“Yani, o zaman… ‘deus’ sadece bir sözcük değil, duyguların dışa vurumu diyorsun, öyle mi?” dedi Burak, Sibel’in bakışlarını çözmeye çalışarak.

Sibel başını salladı, “Evet, işte tam olarak öyle. Bir kadın için, kelimenin taşıdığı anlam bazen tamamen durumun ruh haliyle alakalı. Mesela bir kadın sinirli olduğunda ya da bir olayın üzerinde düşündüğünde, sözcükler kendiliğinden daha fazla duygusal anlam taşır. Bazen de kelimeler, yalnızca duyguları hafifletir, bir rahatlama kaynağı olur. Ama bu, her zaman erkeklerin stratejik, çözüme odaklı bakış açısından çok farklıdır.”

Burak bir an sessiz kaldı, kahvesinden bir yudum alarak. Kadın ve erkek bakış açılarının ne kadar farklı olabileceğini bir kez daha fark etti. Sibel’in dediği gibi, bazen kelimeler sadece bir anlam taşımıyordu, onları kullanan kişinin duygusal durumu da bir o kadar önemliydi. Burak, Sibel’e dönerek biraz daha yavaş bir tonla konuştu: “O zaman demek ki, her ‘deus’ dediğinde, arkada bir anlam var. O anki ruh halini, o kelimeyle anlatıyorsun.”

Sibel gülümsedi. “Aynen öyle. Bazen bir kelime, bir hayatın özeti olabilir. Bazı insanlar için bir anlam taşır, bazılarınınsa kulağına fısıldanan bir çağrıdır.”

Hikâyemizde olduğu gibi, dilin gücü bazen tek bir kelimede bile kendini gösterir. Deus gibi basit bir sözcük, aslında bir dünya kadar anlam taşır. Erkeklerin çoğu zaman stratejik bir şekilde çözüme odaklanarak kelimeleri kullanması, kadınların ise kelimeler aracılığıyla duygularını, ilişkilerini ve içsel dünyalarını yansıtmaları, aralarındaki farkı net bir şekilde ortaya koyar. Bu iki bakış açısı, aslında insan doğasının ne kadar farklı ve karmaşık olduğunu da gözler önüne serer.

Şimdi sizlere soruyorum: Deus kelimesi sizin için ne anlam ifade ediyor? Sadece bir kelime mi, yoksa bir duygu, bir anı mı? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir