Hidroklorik Asit ile Tuz Ruhu Aynı Mı? Bir Sorunun Peşinden…
Kayseri’nin sakin bir mahallesinde, bir genç, hayatındaki küçük büyük sorulara çözüm arıyor. Aradığı sorulardan biri, beklenmedik bir şekilde tuz ruhu ve hidroklorik asit…
—
1. Ne Zaman Başladı Bu Sorun?
Hayatımda bazı anlar vardır, gözlerimle değil, kalbimle gördüğüm. Kayseri’nin sararmış sokaklarında, akşamüstü güneşinin parmakları sanki her şeyin üzerinde bir sünger gibi iz bırakıyor. Bazen insanların hayatındaki değişim, bir kelimeyle başlar. O gün de bir kelime, bir soruyla geldi.
“Ne farkı var, hidroklorik asitle tuz ruhunun?”
Bu soru, kendimi bir anda soluksuz hissetmeme neden oldu. Neden böyle hissettim, bunu açıklayamam belki de. Ama bir şeyi çok iyi biliyorum, bazen küçük bir soru, içinde kaybolduğun bir dünyanın kapısını aralar. Tuza, asite ve her ikisinin de etkilerine dair hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Ve içimden, “Biraz araştırma yapayım,” dedim. Ama hayatımda bir an var ki, o an aslında sormaktan daha fazla şey öğretir. İşte o anı yakalamıştım.
2. Sıkıcı Bir Konudan Sürükleyici Bir Hikayeye…
Hidroklorik asit, o kadar teknik bir şey ki, adına bile zor alıştım. Okulda gördüğüm kimya derslerinden kalmış bir şey vardı kafamda; ama işin içine tuz ruhu girdiğinde, birdenbire her şey daha gizemli ve çekici hale geldi. Tuz ruhu… O kadar sıradan bir şeydi ki! Ama bir yanda kimyasal bileşim ve diğer yanda kullanılan ürünler, bir sorunun cevabını bulmaya yönelik heyecanımı katlıyor gibiydi.
Bunun üzerine internette araştırma yapmaya başladım. Kimya kitaplarına göz attım, ama sonra bir şey fark ettim: Duygularımı kontrol etmek yerine, kimya dersinden çok, sanki kişisel bir keşfe çıkıyordum. Bilmediklerimi öğrenme arzum, tuz ruhunun bana öğrettiği ne varsa her şeyin altını üstüne getirmeye itti.
Evet, hidroklorik asit ile tuz ruhu aslında aynı şey. Ama her ikisinin de farklı şekilde adlandırılması, sanki daha gizemli ve tehlikeli olduklarını düşündürüyordu. Tuz ruhu, aslında hidroklorik asidin genelde evlerde temizlik malzemesi olarak kullanılan haliydi. Bu ikisinin birbirine karışan farklı kimyasal dünyaları vardı. Ama ne garip değil mi, her ikisi de bir şekilde hayatımızda bulunuyor, hem de bazen ne kadar derin olabileceklerini bilmeden.
—
3. Neden Bunu Düşündüm?
O an, Kayseri’nin o eski taş sokaklarında yürürken hissettim ki, hayat da bazen bize tuz ruhu gibi görünüp, sonra hidroklorik asit gibi yavaşça sızabiliyor. Başta zararsız, basit bir şey gibi gelir, ama içinde tehlikeli bir güç barındırır. Herkes farklı tepkiler verir. Kimisi kaçınmak ister, kimisi ise bir şekilde ona karışmak.
Tuz ruhu ve hidroklorik asit arasında kesinlikle bir fark var mı? Bilmiyorum. Ama beni düşündüren, hayatın her yönünün bazen bu kadar birbirine yakın olmasıydı. O kadar yakın ki, birinden diğerine geçerken fark etmeden yanınızda bir değişim oluyordur.
Çok şey öğrendim belki de, ama öğrendiğim tek şey, yaşarken bazen kimyayı hissetmek gerekiyor. Her şeyin bir adı, bir kimyası olduğu gibi, her anın da farklı bir etkisi var. Bazen gerçeklik, basit bir soru ile başlar, ve sen bu sorunun cevabını bulmaya başladıkça, hayatın daha farklı bir yönünü keşfetmiş oluyorsun.
—
4. Sonuçta Ne Anladım?
Tuz ruhu ve hidroklorik asit arasında fark olsa da, bir şekilde aynı dünya içinde yaşıyoruz. Bu ikisi, sanki bir arada var olmalarına rağmen, her biri kendi sınırlarında yaşamaya devam ediyor. Bu farkların arasında kaybolmak yerine, bana öğrettikleri üzerine düşünmek, hayatı daha derin hissetmek, belki de her şeyin tam ortasında bir yerde durmaktır. Çünkü bazen bir soru, ne kadar küçük olursa olsun, bir yaşamın anlamını değiştirebilir.
Hayatımda belki de kimya dersinden daha fazla duygusal deneyim kazandım. Kimya her zaman sınıflarda öğrenilemez; bazen yürüdüğün sokaklarda, bazen de küçük bir sorunun cevabını ararken hayatını dönüştürür.
Ve en önemlisi, belki de cevabını en çok aradığım şey, “Hayat bir kimya mıdır?” sorusuydu. Aslında, her şeyin kimyası var. Bunu her gün biraz daha hissediyorum.